22 Ocak 2009 Perşembe

Yeşildi Daima

Yeşildi daima
Ve iğneydi yaprakları
Batardı yaklaşana
Bir çam ağacıydı adeta

Mağrur dururdu
Ve sağlam tutunurdu toprağa
Dökerdi yapraklarını
Belli etmezdi
Dedim ya
Yeşildi daima
Ancak dikkatli bakanlar görürdü
Döktüğü yaprakları
Ve batardı yalın ayağa

Kesseler acımazdı
Ama ateşe dayanamazdı
Bir kere kırdın mı kalbini
Yanar kül olurdu
Ama yıkılmazdı
Dedim ya
Sağlam tutunurdu toprağa

Her toprakta yaşamazdı
Yaşayamazdı
Gölgesinde küçük çiçekler açardı
Koruyamazdı
Solar giderdiler
Dayanamazdı

Ses etmezdi gövdesini kemirene
Zararsızdı
Ama heybetliydi
Ormanının içinde

Yıkılmadı, kurumadı da
Fakat bir kıvılcıma yenildi
Yandı kül oldu
Karıştı külleri
Tutunduğu toprağa
Mağrur ve heybetli
Bir çam ağacıydı o adeta

21 Ocak 2009 Çarşamba

Ayrılık

Özle beni Ankara
Bir daha dönmeyecek değilim
Kısa bir ayrılık olacak
Kim bilir belki dönmem geri,
Dönemem.
Özle beni Ankara
Ben seni özlermiyim,
Bilemem.
Gri atmosferini,
İçilmeyen sularını,
Buzlanmış topraklarını,
Özlermiyim?
Söz veremem.
Ama sen özle beni.
Buz gibi gecelerinde,
Ellerim cebimde,
Ağzımdan kaçıverirken sıcaklığım,
Seni pek sevmemiş olabilirim.
Puslu sabahlarında,
Bir elimde simit,
Kaymadan yürümeye çalışmayı,
Özlermiyim?
Söz veremem.
Her ihtimale karşı
Özle beni Ankara
Geri dönmeyebilirim.

3 Ocak 2009 Cumartesi

Ayakkabı, Sapan ve Kırmızı Eller


Daha geçtiğimiz günlerde Bush a ayakkabı atarak protesto eden El Zeydi dünyanın her yerinde bir simge haline gelmişti. Savaşa ve zorbalığa karşı duruşun simgesi. Tıpkı daha önce İsrail askerlerine sapanla karşılık vermeye çalışan Filistinlileri andırıyordu. Hemen bu protestonun ardından El Zeydi'nin gözaltına alınıp sindirilmesi gibi şimdi de İsrail sapanlı Filistinlileri öldürüyor. Bu El Zeydi'yi kahraman yapan arkasında duran ve destekleyen bizlere ana avrat küfretmekten farksız değil mi? Dünya kamuoyu gitgide artan ve sonunda kara operasyonuna dönüşen bu kıyıma ne zaman dur diyecek, insanlar seslerini ne zaman yükseltmeye başlayacak. (Bazı istisnaları göz ardı ediyorum. Özellikle sadece Filistin müslüman olduğu için , insanlığı göz ardı ederek İsrail'e öüm diyerek bağıranları)
Daha dün Almanların kendilerine yaptıklarını ne çabuk unuttular deniyor. Böyle bir zalimliği daha önce yaşamış olmak mı gerekir başkalarına böyle zulmetmemek için. Benim aklım bunu almıyor. Benim milletimi daha önce katletmediler, o zaman ben gideyim de birilerini katledeyim gibi bir mantık çıkıyor buradan. İnsanlık nerede kaldı. Barış, kardeşlik vs. bunları zaten saymıyorum. Bu günlerde pek değeri kalmadı sanırım ya da ben göremiyorum. Bugün atalarına yapılanları çocuklarına dehşet içinde anlatan İsrailli insanlar yarın kana bulanmış kırmızı ellerini gören çocuklarına ne diyecekler. Belki de onlar zaten kanlı ellerle büyütülecek. Zaten yaşanmaz olmuş dünyamış daha da yaşanmaz hale gelecek. Ben odamda oturmuş bunları yazarken kimbilir kaç Filistinli daha öldürüldü vaadedilmiş topraklarda. Bunca masum sivilin günahını kim taşıyacak. İsrail mi, yoksa oturduğumuz yerden ahkam kesip, hiçbirşey yapmadan İsrail'i lanetleyen biz mi?

Kırmızı Eller

İnsani kriz bizi teğet geçti elhamdülillah.

İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni

Yol

Nasıl başladı yaşam
Nerede biter
Kimse bilmez
Nereye gider
Bunca yolcu
Nerede bu yolun ucu
Akıl sır ermez
Bir kaç damla gözyaşı
Bir avuç hüzün
İsyan,haykırış
Yolcuya yetişmeye yetmez
Son yolculuk derler
Gitmeyen bilmez
Giden bir daha dönmez
Kimi cennet der
Kimi cehennem
Aslolan yoldur
Kimse ses etmez
Yola bir kez çıktın mı
Artık birşey farketmez